Whatsapp Whatsapp
Telefon Hemen Ara

Cilt Gençleştirme Tedavileri

Yaşlanma süreci, çevresel faktörler (güneş, soğuk, nem), genetik faktörler, beslenme ve özellikle de sigara cildimizde yapısal değişikliklere neden olur. 30 yaşından itibaren cildimizdeki kollajen ve elastik liflerin ve hyalüronik asit miktarının azalması; ince kırışıklıklara, sarkmalara ve cansız bir görünüme neden olur. Bu değişiklikleri ortadan kaldırmak ve ilerlemesini yavaşlatmak için günümüzde birçok medikal estetik işlem yapılabilmektedir. Yaş ve cilt özelliğine göre muayene sonrası hastamıza en uygun işlemi birlikte seçmekteyiz. Son yıllarda kliniğimizde en çok yaptığımız ve hastalarımızın en çok memnun kaldığı cilt bakım işlemleri :

  • Gençlik aşısı
  • Nem aşısı
  • Somon DNA
  • Mesolifting ürünleri
  • PRP (Platelet rich plasma – trombositten zengin plazma)
  • Fraksiyonel Radyofrekans (Altın iğne) uygulamalarıdır.

Gençlik Aşısı

Gençlik aşısı zamanın etkisiyle ciltte oluşan deformasyon, sarkma ve kırışıklıkların giderilmesinde uygulanan tedavi yöntemidir. Cildimiz vücudumuzda en geniş yer kaplayan ve çok kıymetli bir organımızdır. Ne yazık ki 30 yaşından sonra kollajen-elastik lifler ve hyalüronik asit azalmaya başlar. Ciltte bulunan hyalüronik asit miktarını arttırmak, zamanla yüksek miktarda kalmasını sağlamak gençlik aşısının temel amacıdır. Gençlik aşısı ile cilt canlanır, yeniden yapılandırılır, doğal şekilde nemlenir, kollajen ve elastin aktivitesi artar, serbest radikallerin etkisini azaltır. Hyalüronik asit, yüzde yüz saf olarak üretilerek anti-aging amaçlı cilt gençleştirmede kullanılmaktadır. Gençlik aşısı, enjeksiyon işleminin gerçekleştirileceği bölgeye yapılan lokal anestezi sonrasında, cildin içine çok ince iğneler ile uygulanarak 15-20 dakika gibi bir sürede gerçekleştirilmektedir. En sık uygulama yaptığımız alanlar, yüz, boyun, dekolte ve el sırtları başta olmak üzere kırışıklık ve sarkmanın olduğu her yere uygulanabilir. Hastanın yaşı ve cildimin ihtiyacına göre 15 gün ile 1 ay aralarla 2,3 veya 4 seans yapılmaktadır.

Uygulamanın etkisi, özellikle hacim ve yüzün yukarıya doğru yapılanması hemen ortaya çıkmaktadır, parlaklık ise aylar içinde artarak devam etmektedir. Günde 2 litre su içildiği takdirde etkiyi uzatmak mümkündür. Tedavi sonrasında yapılması gerekenler de cildinize zaten yapmanız gereken küçük iyilikler. Örneğin sigarayı azaltmak ve mümkünse bırakmak, bol su içmek ve güneşten korunmak gibi.

Nem Aşısı

Mevsim değişikliklerinde çoğu kişi cilt kuruluğundan ve nem kaybından şikayet eder. Doğal nem oranını kaybeden ciltlerde zamanla kırışıklık ve hacim kaybı sorunları baş göstermeye başlar. Bu durumda cilt nem takviyesine ihtiyaç duyar. Nem aşıları derinin su kaybına karşı bariyerini taklit eden malzemelerle, cildin kendi “doğal nemlendirme faktörü” üretimini desteklerken kaybettiği neme tekrar kavuşmasını sağlamaktadır. Hyralüronik asit nemi tutmaya yardımcı olur, çünkü dokuların hidrofil yapılı olması, yani suyu sevmesi sayesinde cilt ihtiyacı olan neme sahip olabilmektedir.

Nem aşısının faydaları; nem kaybına uğrayan cilt kuruyarak ciltte rahatsız edici bir gerginlik hissi oluşturmasının yanı sıra cilt mat, renksiz, kırışık ve pul pul durmaktadır. Nem aşısı cildi yumuşatır, cilt canlılık kazanarak doğal rengine kavuşur.

Nem aşısı cildin ihtiyacına göre 2 veya 3 seans şeklinde yılda 1 defa lokal anestezi altında uygulanabilir. İşlem sonrası 1 ay boyunca iyileşme devam eder. Cilt yapısına göre değişiklik göstermekle birlikte ortalama 1 yıl boyunca etkisi devam eder.

Somon DNA Tedavisi

Somon DNA, somon balığının spermlerinden elde edilen polinükleotid DNA molekülleri ve hyalüronik asidin, cilt altına verilmesiyle uygulanır. Cilt içine enjekte edildiğinde, ciltte hücre yenilenmesi ve var olan ince, orta kırışıklıkların azaltılmasına yardımcı olarak cildi gençleştirmektedir. Cilde gözle görülebilir canlılık, gençleşme ve parlaklık kazandırır. Her mevsimde yapılabilmektedir. Somon DNA cilt yapısına ve cildin gereksinimlerine bağlı olarak 1 ile 5 seans arasında ve 20-30 dakikada yapılır. Uygulamalar 2 hafta ara ile yapılmaktadır. İşlem sonrası ciltte hafif kızarıklık ve noktasal morluklar ve minik kabarıklıklar görülebilir, ama kısa bir süre içerisinde kendiliğinden geçecektir. 6-12 ay arasında kalıcılığı vardır. Ayrıca yılda 2 kür halinde yapılmasıyla da cildin genç görünümü uzun süre devam eder.

Mesolifting Uygulaması

Medikal estetik ürünlere her gün yenileri eklenmektedir. Bunlar içerisinde en güvenilir olanları sizler için seçmekteyiz. Mesolifting kelime anlamı “cilt germe”’dir. Yüz gençleştirmede en doğal ve pratik yöntemlerden biridir. Amacımız cildin kaybettiği sıkılığın ve canlılığın geri kazandırılması, böylece lifting etkisi yaratılmasıdır. Bu amaçla kullanılan günlük krem, serum gibi yüze sürülen ürünler, cilt tabakalarına yeterli miktarda ulaşamaz. Mesolifting ile cildin ihtiyacı olan takviyeleri doğrudan istenilen bölgeye ve derinliğe gerektiği miktarda verebilmekteyiz. Mesolift yöntemiyle, yüz, boyun, dekolte ve el sırtlarında oluşan yaşlanma etkilerinin giderilmesinin yanı sıra sigara gibi zararlı maddelerden zarar gören cildin yeniden yapılanması sağlanmaktadır.

Ayrıca ciltte yaşlanma etkileri henüz başlamadan, kırışıklık ve çizgiler henüz oluşmadan düzenli mesolift uygulaması cildin olduğundan daha genç, canlı ve sağlıklı görünmesini sağlayacaktır.

Mesolifting hangi bölgelere uygulanır?

Yanaklara, alın, göz kenarları, ağız etrafı, çene bölgeleri başta olmak üzere tüm yüze yapılabilir. Ayrıca gıdı bölgesi, boyun, dekolte, el sırtı ve elastikiyeti kaybetmiş tüm bacak ve karın bölgesine uygulanabilir. Mesolifting uygulaması lokal anestezi etkili krem uygulamasından sonra deri içi veya altına enjekte edilerek uygulanır. Hastanın yaşına ve cilt deformasyonuna göre seans sayısı ve aralıkları belirlenir. 10-15 gün ara ile 2 veya 3 seans ile başlayıp sonra ayda bir olacak şekilde 6 seansa tamamlanabildiği gibi, doğrudan 1-2 ayda bir tek seans olarak da uygulanabilir.

PRP (Platelet rich plasma – Trombositten zengin plazma)

Bu uygulamamız hastalarımızdan alınan küçük miktardaki kanın özel bir tüpe konulduktan sonra santrifüjden geçirilmesi sonrası bileşenlerine ayrılması ve elde edilen serumun yine aynı kişinin planladığımız bölgesine enjekte edilmesidir.

PRP tedavisini kliniğimizde en çok saç köklerini güçlendirmek, dökülmeyi azaltmak amaçlı kullanmaktayız. Sadece derideki yeni kollajen oluşumunu değil, derinin tüm yaşamsal işlevlerini desteklemektedir. PRP uygulaması 1’er ay ara ile 3 veya 4 seans yapıldığı takdirde çok daha güzel sonuçlar vermektedir.

Aynı zamanda Altın iğne radyofrekans uygulamasından sonra açılan ince gözeneklere PRP uygulaması, radyofrekansın cilt üzerindeki etkilerini arttırmaktadır.

Altın İğne – Fraksiyonel Radyofrekans Tedavisi

Bu tedavi yönteminde altın iğneler sayesinde atış direkt olarak dermişe yani cilt altı dokulara yapılır. Bu sayede derinin üzerinde gereksiz bir enerji olmadığı gibi deride oluşabilecek yan etkiler de ortadan kaldırılmış olur. Altın iğne radyofrekans tedavisini özellikle yüzde; alın, göz çevresi, dudak üstü ve yanaktaki kırışıklıkları tedavi etmek için sık olarak kullanmaktayız. Boyun ve dekolte bölgesindeki kırışıklıkları ve sarkmaları düzeltmede oldukça etkili olmaktadır. Yine, çatlak tedavisinde, sivilce izlerinin tedavisinde, kol ve bacaklardaki sarkmaların tedavisinde oldukça başarılı bir yöntemdir.

Uygulama lokal anestezi için krem uygulandıktan sonra, uygulama yapılacak alanın genişliğine bağlı olarak ortalama 30-45 dakika sürmektedir. Tedavi sonrasında kişinin hassasiyetine göre değişmekle birlikte 1-2 gün süren kızarıklık meydana gelebilir.

3-4 hafta aralıklarla 3 seans yapılmaktadır. Sonuçları ilk seans sonrasında fark edersiniz, sonraki seanslarda etkinlik daha da belirgin hale gelecektir.